Dolar 32,2020
Euro 35,0069
Altın 2.504,53
BİST 10.643,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 28°C
Parçalı Bulutlu
Hatay
28°C
Parçalı Bulutlu
Paz 29°C
Pts 30°C
Sal 29°C
Çar 29°C











Toprak











Safir

Uzman Klinik Psikolog Miray Ecem Güvercin, Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları, Hakkında Önemli Uyarılarda Bulundu

Uzman Klinik Psikolog Miray Ecem Güvercin, Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları, Hakkında Önemli Uyarılarda Bulundu
16 Aralık 2021
A+
A-

Toprak Psikoloji ve Dil Konuşma Merkezi Uzman Klinik Psikoloğu Miray Ecem Güvercin, kaygıyla baş edebilme yolları hakkında önemli bilgiler verdi.

Psikolog Miray Ecem Güvercin “Ara sıra kaygı yaşamak yaşamın normal bir parçasıdır. Bununla birlikte, anksiyete bozukluğu olan kişiler, günlük durumlar hakkında sıklıkla yoğun, aşırı ve kalıcı endişe ve korkuya sahiptir. Anksiyete bozuklukları, dakikalar içinde zirveye ulaşan ani yoğun endişe ve korku duygularının (panik atak) tekrarlayan bölümlerini içerir. Bu endişe ve panik duyguları çalışma yeteneğinize müdahale eder, bir olay duygularınızı tetiklediğinde genellikle aşırı tepki verdirir buna bağlı olarak durumlara karşı tepkilerinizi kontrol etmede güçlük yaratır. Bu ve benzeri durumlara neden olarak anksiyete bozuklukları kontrol edilmesi zordur, gerçek tehlikeyle orantısızdır ve uzun sürebilir. Kişiler, bu bozukluğun yarattığı hisleri önlemek için belirli yerlerden veya durumlardan kaçınma davranışı sergileyebilirler. Anksiyete bozukluğunun belirtileri çocuklukta veya gençlik yıllarında başlayabilir ve yetişkinliğe kadar devam edebilir. Anksiyete bozuklukları kendi içerisinde birçok alt dala ayrılmaktadır.  Bunlar; Yaygın anksiyete bozukluğu, Seçici Konuşmazlık (mutizm), Panik Bozukluk, Fobiler, Ayrılma Kaygısı Bozukluğu ve Agorafobi (alan korkusu) dur” açıklamasında bulundu.

Anksiyete Bozukluklarına Ne Sebep Olur?

“Kaygının bilinen kesin bir sebebi hala bulunamamakla beraber faktörlerin bir kombinasyonunun rol oynadığı düşünülmektedir. Bunlar, genetik ve çevresel faktörlerin yanı sıra beyin kimyasını içerir. Bu faktörlere baktığımızda; şiddetli veya uzun süreli stres, ruh halini kontrol eden kimyasal dengeyi değiştirebilir. Uzun bir süre boyunca çok fazla stres yaşamak, anksiyete bozukluğuna yol açabilir. Travma yaşamak özellikle başlangıç ​​için daha yüksek risk taşıyan bir kişide anksiyete bozukluğunu tetikleyebilir. Anksiyete bozukluklarının genetik eğilimi vardır, bu bozukluğu göz rengi gibi bir veya iki ebeveynden miras alabilirsiniz. Ek olarak, araştırmacılar beynin korkuyu kontrol etmekten sorumlu bölgelerinin etkilenebileceğine de inanıyor” diye belirtti.

Anksiyete Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?

Belirtiler, sahip olduğunuz anksiyete bozukluğunun türüne göre değişir diyen; Uzman Klinik Psikolog Miray Ecem Güvercin, Anksiyete bozukluğunun genel belirtileri şunlardır diye diye devam etti: Fiziksel belirtiler: “Soğuk veya terli eller, kuru ağız, kalp çarpıntısı, mide bulantısı, ellerde veya ayaklarda uyuşma veya karıncalanma, kas gerginliği, nefes darlığı. Zihinsel belirtiler: Panik, korku ve huzursuzluk hissetmek, kabuslar, travmatik deneyimlerin tekrarlanan düşünceleri veya geri dönüşleri, kontrol edilemeyen, takıntılı düşünceler. Davranışsal belirtiler: Hareketsiz ve sakin olamama, uyku problemi” açıklamasında bulundu.

Anksiyete Bozuklukları İçin Kimler Risk Altındadır?

“Genetik ve çevresel faktörlerin bir karışımı, bir kişinin anksiyete bozuklukları geliştirme riskini arttırabilir. Yazılan belirtilere sahipseniz daha yüksek risk altında olabilirsiniz. Bunlar; utangaçlık veya davranışsal ketlenme gibi belirli kişilik özellikleri, tanıdık olmayan insanlardan, durumlardan veya ortamlardan rahatsızlık duyma ve bunlardan kaçınma, erken çocuklukta veya yetişkinlikte stresli veya travmatik olaylar, ailede kaygı öyküsü veya diğer zihinsel sağlık koşulları, tiroit sorunları ve kalp aritmileri (olağandışı kalp ritimleri) dahil olmak üzere belirli fiziksel durumlardır” dedi.

Kaygı Bozuklukları Çocukları Nasıl Etkiler?

Kaygı Bozuklukları Çocukları Nasıl Etkiler diye önemli konulara değinen Psikolog Miray Ecem Güvercin, “Çocukların belirli noktalarda bir miktar endişe veya korku hissetmeleri normaldir. Örneğin, bir çocuk fırtınadan veya havlayan bir köpekten korkabilir. Bir genç yaklaşan bir sınav veya okul dansı konusunda endişelenebilir. Ancak bazen çocuklar bu durumlara çok büyük bir korkuyla yaklaşırlar veya bu olaylardan birine bağlı tüm korkuları düşünmekten kendilerini alamazlar. Bu çocuklar genellikle endişelerine takılıp kalırlar. Okula gitmek, oyun oynamak ve uykuya dalmak gibi günlük aktivitelerini yapmakta zorlanırlar. Yeni bir şey denemek konusunda son derece isteksizdirler. Çocuğunuzun kaygı düzeylerini düşünürken ‘takılıp kalmak’ anahtardır. Kaygı ya da endişe çocuğunuzun fonksiyonlarını yerine getirmesini engelliyorsa, yardım aramanın zamanı gelmiş olabilir” diye belirtti.

Psikoterapi Anksiyete Bozukluklarını Nasıl Tedavi Eder?

“Psikoterapi, hastalığa karşı duygusal tepkinizle başa çıkmanıza yardımcı olur. Bir uzman psikolog bozukluğu daha iyi anlamanıza ve yönetmenize yardımcı olacak stratejiler hakkında konuşur. Yaklaşımlar şunları içerir: Bilişsel davranışçı terapi, anksiyete bozukluklarında kullanılan en yaygın psikoterapi türüdür. Anksiyete için BDT, size sıkıntılı duygulara yol açan düşünce kalıplarını ve davranışları tanımayı öğretir, daha sonra onları değiştirmeye çalışmanıza yardım eder. Maruz kalma terapisi, kaygı bozukluğunun ardındaki korkularla başa çıkmaya odaklanır. Kaçınıyor olabileceğiniz etkinlikler veya durumlarla meşgul olmanıza yardımcı olur. Maruz kalma terapisine ek olarak gevşeme egzersizleri de kullanılabilir” şeklinde konuştu.

YORUMLAR

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.